Bir mahkeme, yalnızca “kontrol kaybı” iddiasının gerçek zararları göstermek için yeterli olmadığı gerekçesiyle bir ilgili kişinin maddi olmayan zararlara ilişkin talebini reddetmiştir.

İlgili kişi, veri sorumlusuna bir iş pozisyonu için başvuruda bulunmuştur. Başvurusu reddedilen ilgili kişi, ret gerekçelerini öğrenmek istemiş ve GDPR Madde 15 uyarınca veri sorumlusundan kişisel verilerinin bir kopyasını talep etmiştir. Ancak, veri sorumlusu ilgili kişiye yalnızca kendi nezdinde saklanan verilerin bir çıktısını vermiştir.

Bunun üzerine ilgili kişi, Düsseldorf İş Mahkemesi (“Arbeitsgericht Düsseldorf”) nezdinde veri sorumlusu aleyhine şikayette bulunarak kişisel verilerinin alıcıları hakkında tüm bilgileri, iş başvurusunun reddedilme nedenlerini ve tüm kişisel verilerinin bir kopyasını talep etmiştir. İlgili kişi ayrıca GDPR Madde 82 uyarınca maddi olmayan zararlar için 6.000 Euro talep etmiştir.

Yargılama sırasında, veri sorumlusunun yazılı beyanda talep edilen bilgileri sağlaması nedeniyle ilk üç talep çözüme kavuşturulmuştur. Parasal tazminat 2.000 Euro'ya düşürülmüştür.

İlgili kişi, veri sorumlusunun GDPR Madde 15 kapsamında erişimi aşırı gecikme olmaksızın ve her halükarda bir ay içinde sağlamadığı ve bunun da verileri üzerindeki kontrolünü kaybetmesine neden olduğu için manevi tazminat talebinde bulunmaya devam etmiştir. İlgili kişi ayrıca, veri sorumlusunun erişim hakkını gerektiği gibi yerine getirmemesinden büyük ölçüde rahatsız olmuştur.

Mahkeme, ilgili kişinin GDPR Madde 82(1) uyarınca manevi tazminat talebini, maddi olmayan bir zarar veya GDPR'nin ihlali ile zarar arasındaki nedensel bağı gösteremediği için reddetmiştir.

Mahkeme, C-667/21 - Krankenversicherung Nordrhein ve C-687/21 - Saturn Electro davalarındaki ABAD kararlarını dikkate almış ve GDPR Madde 82(1)'in ihlalinin bir cezai tazminat olmadığına karar vermiştir. İlgili maddede öngörülen yöntemin sadece gerçek bir tazminat talebi olarak telafi edici bir işlevi yerine getirdiği belirtilmiştir. Bu nedenle, bir tazminat talebi, yasanın ihlal edilmesinin yanı sıra yasanın ihlali sonucunda ortaya çıkan zararı da gerektirecektir. Dolayısıyla, tazminat talebinde bulunacak kişi için olumsuz sonuçların da ortaya çıkmış olması gerekir.

Mahkeme, ABAD'ın C-687/21- Saturn Electro kararını dikkate almış ve zararın yeterince haklı ve kanıtlanabilir bir korku olması gerektiğine ve sadece “kontrol kaybı” iddiasının yeterli olmadığına karar vermiştir. Mahkeme ayrıca, bu tür bir zararın varlığını kanıtlama yükünün ilgili kişiye ait olduğuna karar vermiştir. Ancak ilgili kişi, zarar ve nedenselliğin olgusal ön koşullarını yeterince ve spesifik olarak ortaya koyacak herhangi bir kanıt sunmadığından, talebi reddedilmiştir.

Kararın linkine buradan ulaşabilirsiniz.

Bir Alman mahkemesi, kişisel veriler üzerindeki “kontrol kaybı” iddiasının tek başına manevi tazminat istenebilmesi için yeterli olmadığına kanaat getirerek ilgili kişinin manevi tazminat istemini reddetti.